![](https://i0.wp.com/www.aycaogus.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/dogumfotografi_arda4.jpg?fit=900%2C600&ssl=1)
Fotoğrafı güzel yapanın ne olduğunu düşünüyordum dün akşam, belki bu yazı için en güzel başlangıç bu olacaktı diye geçti içimden. Bence fotoğrafı güzel yapan objektifin karşısından gelen enerji yani poz verenin gülen gözleri gülmese bile gözlerinden fışkıran enerji. Bazen o enerjiyi fotoğrafçı verir, vermelidir ama bazen fotoğrafçıya gelen öyle büyüktür ki ne olursa olsun o kare güzel çıkar. Benim güzel arkadaşım Mihriban işte öyle biri. Bana tanışmak için attığı ilk mailde biliyordum güzel bir arkadaşlığın başlangıcı olacaktı bu hikaye! “Belki” dedi “oğlumun adını Erin koyacağım, duymuştum bu ismi ama senin blogunla karşılaşınca belki olabilir diye düşündüm” yazmıştı 🙂 Erin olmadı bu minik prensin adı, kendisine çok yakışan Arda oldu ama bizi karşılaştıran hoş bir tesadüf olarak kaldı anılarımda.
Yine bir starbucks’ta buluştuk tanışmak için. Erin ismini bulmuşken yazılarımı da okumuş olduğundan birbirimizi pek bir tanıyorduk 😉 Normal doğum beklediği için her zaman olduğu gibi kapıyı açık bıraktım: “Mihri… belki gelemem ama seni fotoğrafçısız bırakmam merak etme..”
Çok bekledik Arda’yı hep beraber.. ben gidemezsem gidebilecek arkadaşlarımla 🙂
Bu arada bir kere daha görüştük, ofisi taşıdığımız bir dönem olduğu için Mihri’yi eve davet ettim. Güzel bir kek eşliğinde albümlere bakarken elim kaşındı ve bir kaç kare de doğuma gitmeden bizim evde hamile fotoğraflarını çektim. Öyle , olduğu gibi, provasız, doğal, masadan sarkan lambaların ve Mihri’nin ışığı ile..
En sonunda sezaryen kararı haberi geldi : “17 mayıs”.
“Mihri yapma o gün başka doğum var bir gün önce ? bir gün sonra ??”
” olmaz Ayça o gün bizim için önemli bir tarih”
“O halde ben aynı hastanede olacağım, senden bir önceki doğumu çekeceğim, bu arada Özlem başlasın ben yetişebilirsem ameliyata girerim olmaz mı? “
“Olur” dedi ve benim için bir ilk gerçekleşti. Bir güne iki doğum almamaya özen gösteriyorum ancak Arda’nın hayata gözlerini açışına şahit olma şansını kaybetmek istemedim ve bir önceki bebeği karşıladıktan sonra, Sezaryen saatinin de birazcık ötelenmesiyle doğuma yetiştim. Bu arada Özlem yetişti geldi hastaneye ve çok hoş bir tesadüfle iki doğum yan yana odalardaydı. Böylece Özlem’le birlikte çalışma fırsatını bulduk: omuz omuza..
Özlem’le birlikte doğumunu çekmek yetmedi. “Mihri” dedik.. gelip Arda’yı çekelim mi ? kesmedi bizi doğum” 😉 Arda 10 günlükken evinde ziyaret ettik. Çikolatalı turta, sıcak çaylar ve sohbet eşliğinde pamuklar gibi uyuyan Arda’nın yenidoğan fotoğraflarını çektik. Şimdi heyecanla Mihri fotoğrafları seçsin de albümünü hazırlayayım diye bekliyorum.
Başka doğum hikayelerim de var elbette, sadece vakit sorunsalı var yoksa her doğumu tek tek yazma hevesindeyim. Şimdi daha fazla yazmadan fotoğraflara geçiyorum..
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
![yenidoganfotografi_arda9](https://i0.wp.com/www.aycaogus.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/yenidoganfotografi_arda9.jpg?resize=680%2C453)
![yenidoganfotografi_arda10](https://i0.wp.com/www.aycaogus.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/yenidoganfotografi_arda10.jpg?resize=680%2C453)
![yenidoganfotografi_arda11](https://i0.wp.com/www.aycaogus.com.tr/wp-content/uploads/2011/06/yenidoganfotografi_arda11.jpg?resize=680%2C453)
Yorumlar (2)
Tuba Sönmezöz :
06 Haziran 2011 | 11:29O enerji senin gözlerinde de var o yüzden çok güzel çıkıyorsun fotoğraflarda:)
mihriban manap sunmaz :
13 Haziran 2011 | 15:19Ayçaaaa,
Seviyorum seni, enerjini, gülüşünü, samimiyetini, içtenliğini…
Sana o ilk emaili atmadan, taaaa çok çok öncesinde, daha Arda’nın güzelliği hayatımıza teşrif etmemişken bile mesleki anlamda karşıma çıkmış olan sitende, daha resmini gördüğüm an – o bahsettiğin gözlerdeki enerjik ışık var ya hani, sende de dolu dolu fışkırdığından 🙂 – ben de biliyordum inan, bir gün aramızda güzel bir başlangıç olacağını.
O başlangıç da Arda’ya kısmetmiş, o güne kısmetmiş…
İyi ki kısmetmiş…