![](https://i0.wp.com/www.aycaogus.com.tr/wp-content/uploads/2011/12/IMG_0820.jpg?fit=900%2C600&ssl=1)
Zaman zaman annelerimden gelen doğum hikayelerini burada paylaşıyorum. Bu hikayeleri aynı zamanda Biaile.com da bulabilirsiniz.
Aşağıdaki doğum hikayesi güzel mi güzel anne Buket’ten.. odaya ilk girdiğimde şaşırdım, çıtı pıtı, güzel yüzlü, ışık saçan bir anne adayı..Ufuk da öyle.. sessiz sessiz doğum anını yaşıyorlar beraber. Kah yürüyerek kah yatarak.. Yazısını okuduğumda ben de biraz eskiye gittim. Bana da bir doktor !! ( 10 senelik doktorum hem de ) normal yollarla bebeğim olamayacağını söylemişti! Bu çok zor bir cümle duyulduğu zaman.. neden ki ? diye sorguluyorsun! Buket’in yazdığı gibi algıda seçicilik ve kıskançlık başlıyor! Öyle diyenlere aldırmayın.. 🙂 Mucizenin ne zaman sizin kapınızı çalacağını bilemezsiniz..
Keyifli okumalar dilerim..
Çocuk sahibi olmak insanın aklına bir kere düştüğünde hayatında ona sahip olmaktan daha önemli bir şey olmuyor. Böyle yogun bir istekle karşı karşıyayken normal yollardan çocuk sahibi olamayacağım yüzüme söylendiğinde herşey allak bullak olmuştu, işte olmuştu korktuğum şey başıma gelmişti, sanki ben çağırmıştım. Her ayım o iki çizgiyi görmeyi bekleyerek geçiyordu ve bir türlü göremiyorduk. Ne kadar çok hamile insan vardı etrafta herkesin elinde neden bir bebek arabası vardı, neden en kalabalık mağazalar bebek kıyafeti satan dükkanlardı. Sanırım algıda seçicilik ve kıskançlığı aynı anda yaşıyordum ve iki çizgi çok uzak bir ihtimal gibi gözüküyordu. Herkesin söylediği gibi tam da beklemediğin ümidi kestiğim an ufak bir mucize çaldı kapımızı. Ufuk ile birbirimize sarılıp nasıl şaşkın şaşkın bakışıp gülsek mi ağlasak mı bilemediğimiz o anı hatırlıyorum hala.
İki çizgi bu kadar mı güzel gözükür:)
Keyifli bir hamilelik süreci oldu benimkisi. 12. haftada gösterdi oğlum kendini. Merakla bekledim tekmeleri. İlk hissettiğimde dişlerimi fırçalıyordum sanki içimde ufacık bir balık yüzüyor gibiydi. O minik kesecik her gün giderek büyüyen karnımda kanıtladı varlıgını hepimize.İlk tatilimizi dünyanın en güzel yerinde yaptık Datçada, 15 saatlik araba yolculugunda hiç zorluk çıkarmadı annesine hemde 28 haftalık halimle . Bozcaadaya gittik enfes şaraplardan mahrum bıraktı beni ama her anından keyif aldım bu sürecin. Beklediğim, hayal gerçek olmuştu neden zor olsun ki. Gururla taşıdım büyüyen karnımı saklama gereği duymadan daracık tshirtlerle, şanslı bir anne adayıydım tabi az kilo alabilmeyi başararak:)
Benim için en zoru evde oturma sürecinin başlaması oldu, çok çalışmaya alışınca insan evdeki her an zaman öldürmek gibi geliyor, vakit boldu nasıl olsa, uzun yürüyüşlere çıktık oğlumla, neredeyse son ana kadar yüzdük onunla, bir sürü kitap okuduk ve hepsinin sonunda beraber ağladık.
Doğum yaklaştıkça Ayçanın sitesini neredeyse her gün ziyaret eder oldum, fotoğraflara baktıkça ağladım, şaşırdım,
heyecanlandım ve fazlasıyla kendi doğumum için meraklandım. Tarihi çoktan hissetmiştim herkese 11 ekimde doğum yapacağımı söylemiştim ve öyle de oldu. 10 ekim gecesi hastaneye gittiğimizde doğum çoktan başlamıştı. Tam da istediğim gibi normal olması için önümde bir kaç sancı dışında engelim yoktu. Çok kolaydı demiyorum elbette ama Demirin doğduğu o an tüm acılar tüm kasılmalar yok olmuştu. Küçük kırmızı balık uzunca bir yolu kat ederek kıvrıla kıvrıla gelmişti ve ben bunu tüm güzelliği ile hissetmiştim. Gözyaşlarım arasında verdiler kucağıma, güzel dudaklarının arasından tükürükleri çıkmış şaşkın bir biçimde duruyordu öylece ellerimin arasında. Işık ailesinin yeni üyesi, işte benim oğlum Demir Işık.
Tüm bu karmaşanın ve yoğun duyguların arasında bana kendimi sanki çok yakın bir arkadaşımlaymışım gibi rahat ve özel hissettirdi Ayça. Doğumumun en sancılı süreçlerini beraber yaşadık, onun tavsiyesiyle doğum sancılarımı ayakta geçirerek daha çekilebilir bir halde yaşadım. Ağrılar arasında zamanım olduğunda objektifine gülümsemeyi hiç ihmal etmedim:)
Ne de olsa beraber dünyanın en güzel anını paylaşıyorduk. Diğer tüm fotoğraflarında olduğu gibi kendi fotoğraflarımı görünce de çok ağladım. Teşekkür ederim Ayça bana bu güzel mucizeyi tekrar tekrar yaşama fırsatı verdiğin için..Ve bir teşekkür de sevgilime, 5.5 senelik eşim 12 senelik arkadaşım doğumumda dahil hiç bir zaman elimi bırakmayan Ufuk’a.
Beraber çok güzel bir şey başardık sevgilim, uykusuz gecelerimize rağmen her gün oğlumuzun büyüdüğünü görmenin hazzı sanırım başka hiç bir şeyde yok.
Sevgiler, Buket Işık