İkbal bir ay önce beni aradı ve Nihan için süpriz bir Baby Shower hazırlayacaklarını orada olup olamayacağımı sordu. Tabii ki orada olacaktım. Nihanla hayatlarımız kesiştiğinden beri çok sevdiğim bir arkadaşım oldu, tabii ki onu yalnız bırakmayacaktım. Bir gün önce izne ayrıldığında eve gelip fotoğraflarını çekeceğimi söylerken az kalsın ağzımdan ” nasılsa pazar günü de çekeceğim” cümlesini kaçırıyordum. Yani yaparım, ağzımdan böyle safça çıkabilir.Bir anda yuttum. Heyecanla pazar sabahı kalktım, yağan yağmurda ulaşmak için araç bulma çabalarımdan, geç kalacağım korkusuyla koşarak yetiştim.

Gittiğimde hazırlıklar sürüyor Nihan ise katılacağını sandığı arkadaşının babyshowerı için o yağmurda hediye arayışında dolanıyordu. Pasta ve kurabiyeler müthişti. Hiç bu kadar canlı deniz mahsüllü bir pasta görmedim. Yer gök mavi ve deniz. 16 mart beklenen doğum tarihi – benim oğlumla aynı gün hatta 🙂 – ve bir balık geliyor.

Beklenen an geldi ve Nihan içeri girdi. Sonrası şaşkınlık, büyük şaşkınlık, heyecan, göz yaşı, sarılmalar…

Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Harika bir kahvaltı ettikten sonra peçete oyunu oynanadı. Peçetelerin üzerinde sorular var. Anne adayı ve tüm misafirler kimseye göstermeden soruları cevaplıyor. En sonunda anne adayı cevaplarını yüksek sesle okuyor.En çok doğruyu bilen hediye kazanıyor. Sorular tabii olacak doğum hakkında. Bebeğin kilosu ne olacak , bebekle anne dışında kim ilgilenecek, baba bebeği görünce ilk netepki verecek gibi sorular.

Bu partide en çok doğruyu bilen ilk 3 kişi hediyeler aldı. Dedim ya herşey düşünülmüştü.

Sonra hediye yağmuru başladı. En eğlenceli bölümlerden biri de hediye faslı. Birbirinden ilginç hediyeler ile hep beraber güldük.

Günün sonunda benim yanaklarım ağrıyordu gülmekten. Her çektiğim karede eğlendim , güldüm.

Canım Nihan, o güzel yüzün kadar güzel kalbin, nasıl bir doğum diliyorsa öyle olsun. Ben biliyorum su gibi olacak, bir avazda..