En zor yazacağım, doğumdan beri hala heyecanını içimde paylaştığım hikaye bu olacak!

Bir insan hayatınıza girdiğinde, hayatınızın neresinde duracağını asla bilemezsiniz.

Yüz yüze ilk karşılaştığımız gün kahve içip, _beni daha sonraları anlatacağım başka bir hikaye ile tanıştıracağı sırada_dinlemiştim hikayesini. O gün dua etmiştim, “tanrım bu kadar güzel bir ruha anne olma şansını tanı” diye ve pek tabii o şansı elde ettiği anda yanında olacağımı asla aklımdan geçirmemiştim zira daha o günlerde doğuma girmiyordum.

Zaman içerisinde, hiç bir karşılık beklemeden, yüzü kadar gönlü de güzel olan Nihan benimle çok iş birliği yaptı. Dedim ya gönlü de güzel, gönlüne göre verdi hayat ona, geldi 7. cüce, oldu meraklı cüce, kondu annesinin göğsüne 13 Mart günü uzun bir yolculuktan sonra.

Harika pastalara kurabiyelere değen o ellere, şimdilerde bir melek dokunuyor,

aşk kokuyor.

Ve meraklı cüce bambino Demir..

Sana kavuşma yolunda annenin çoğu zamanına şahit oldum en sonunda da senin gözlerini dünyaya açışına. Hoş sen dünyaya gözün açık geldin :=) Benim ellerim titriyordu o sırada, sen gözümün içine bakarken tam da!!

Annenin nefesi kesildikçe benim nefesim kesildi sanki,bu arada deklanşöre basmayı unutmadığım için şanslı say kendini.

Annenin sana ilk dokunduğu o an suratındaki ifadeyi anlatamam,

Gözünden bir damla yaşın nasıl da sessizce süzüldüğünü yazamam,

O sessiz kavuşmanın deli heyecanını sen bir gün kare kare göreceksin, dilerim bunu tam kalbinin ortasında hissedeceksin.

Ve biliyor musun küçük adam ve güzel anne, şu anda tam da bunları yazarken benim hala, o günü düşündükçe, gözlerim doluyor.

İşte bu kadar beklendin sen mis kokulu Demir Bebek !!

Annen, baban, anneannen, deden, teyzen_lerin..

Ne çok teyzen var senin biliyor musun??

Sakın sanma ki bir tane….

Hoşgeldin Demir..

ilk anın kadar kuvvetli tutun bu hayata,

adın kadar güçlü, o ilk bakışın kadar kuvvetli ol…

mutlu ol..

huzurlu ol..

aşk ol..

aşık ol…

Bu güzel doğumu okumak isterseniz Nihan’ın kaleminden..buyrun